BEDENİN SAMİMİYETİ

Esneklik ve dengenin olmadığı bir hayat, acılara ve hastalıklara mahkûm edilmiştir. Bu durumunu fark ederek, çözüm arayışına yönelen kişiler, çözümü kendilerine uygun olan bir tarzda ve çoğunlukla da bilgilenerek çözümleyebilecekleri gibi bir enteresan algı içerisinde olurlar.
İnsanın hayatını bilmedikleri değil yapamadıkları sıkıştırır. Aksine yapanların var olduğu bilgisi veya o şeyi yapanların olduğunu bilmek sıkışmayı daha da çoğaltır. Bu noktada kişiler ya suçlamaya ve tükaka etmeye yönelir kendilerini rahatlatmak için ya da öğrenmeye açarlar kendilerini.
İnsanlarda değişimi, ilerlemeyi ve gelişimi sağlayacak olan şey yapabilmek kuvvetiyle bütünleşen iradelerine inanmaları değil, bu iradeyi kullanabildiklerine şahit olmalarıdır. Şahit olmak ise bu noktada bizatihi eylemin efendisi olmaktır.
Her zaman derim: Yapabildiklerinizin efendisi yapamadıklarınızın kölesi olursunuz.
Yapabildikleri noktasında hiç bir farkındalığa gerek kalmaz. Sistem orada programlandığı gibi çalışır. Farkındalık yapamadıklarınızın boyutunda sıkar ve sıkıştırır. Beden, duygu ve zihin kendisini ifade etmek ve özgürleşmek ister. Bu nokta kararın verilmesi, gözün karartılması noktasıdır. Gerilim ve stres içerisindeki beden davranışı deneyimleyerek ve yoğun tekrarlarla öğrenerek duyguyu ve düşünceyi bir çapa haline getir. Sistem kendiliğindenci bir yapıdan determinist bir yapıya dönüşmüştür.
Haz; orgazm başlangıçta çatışmalı bir süreçtir. Kişi pek çok algısını, anlamını terk etmek durumunda kalmanın korkularını yaşar. Lakin ilerledikçe sistemin motivasyon dinamiği değişir; acıdan kaçmak yerine hazza yönelir.
Yapabildiklerinizin bilançosunu çıkartın ve analiz edin. Hangilerini haz aldığınız için yaptığınızı ve hangilerini acı çekmemek için, zarar görmemek için yaptığınızı belirleyin. Haz aldıklarınız sizi mutlu ve huzurlu kılar. Acı çekmemek için yaptıklarınız ise görevdir, gerekliliktir, zorunluluktur.
Acıdan kaçan bir yapıda huzur ve haz olması mümkün müdür? Kendisi gerilimin ve stresin kaynağı olmayı öğrenmiş bir kişinin hazzı saman alevi gibidir. Dondurma yalamak, çikolata tüketmek en büyük haz kaynağıdır. Ve yine bu insanlar huzursuzluğun, stresin ve hastalıkların jeneratörüdür.
Kişi zihniyle kendi zihnini sonsuza kadar aldatmayı başarabilir, ancak bedenini asla aldatamaz. Çünkü bedeni yalan söylemeyi asla öğrenemez. Bir şekilde beden gerçekleri anlatan davranışları yapar.
Ben insanlarla iletişimlerimde zihinlerine değil ama bedenlerinin samimiyetine güvenirim. Faruk Acarsoy

Şifreli alan

Bu içeriği görüntülemek için bizimle iletişime geçebiliriz.

  • Bu alan doğrulama amaçlıdır ve değişiklik yapılmadan bırakılmalıdır.