KORKU, UTANÇ VE ÖZGÜRLEŞME

Özgürlükten ve özgürleşmeden dem çalanlar, daha “KADIN, RAHİM, VAJİNA, PENİS” diyemiyorsa, düşünmek gerek. Çünkü yozlaşma ve dejenerasyonun babası KORKUDUR, kardeşi ise UTANÇ. Organlarından korkan ve utanan birisi kime ne verebilir? Onlar sadece sentetik anlamların kölesidirler. Köleler ise sahiplerden daha çok tehlikeli ve kalleştirler.
Hangi dine veya inanç sistemine sahip olunursa olunsun, bedenin bir cinsiyeti ve her cinsiyetinde kendi organları var. Kendi bedeninin cinsiyeti ile uyum ve dengede olamayanlar, “ahlakçıdır, kuralcıdır”.
Ahlakçılar ve kuralcılar, insan özgürlüğüne ipotekler koyar, ipotek konmuş şeyler ise artık sahibine ait değildir. Organları ile barışmayan ve bedeniyle uyumlu bir yaşam inşa edemeyenler, özgürlük ve huzurdan söz ettiklerinde, ortalığı hoş olmayan kokular sarar.
Eğitim, korkuların ve utançların gölgesinde sadece ve sadece özgürlük ve huzur üzerine daha fazla beton dökmektir. Korku ve utançla alınabilecek yol sadece köleleşmeye neden olur.
Sevmek, saygı, özgülük, huzur ise amaçlanan, önce bedenle barışmalı ve bedenin cinsiyetiyle uyumlu olunmalı. Ve her şeyin ötesinde cinsiyet ne olursa olsun İNSAN OLMAK HAKİKATİYLE BARIŞILMALI… İnsan barıştığı oranda özgür, ifade edebildiği kadar huzurdadır.
Faruk Acarsoy